30 Kasım 2008 Pazar

Garcia' ya mektup

Amerika Birleşik Devletleri ve İspanya arasındaki savaşın bir aşamasında ABD başkanı, çok acele olarak Küba 'daki isyancıların önderi Garcia 'ya bir haber göndermek istedi.

Garcia hangisinde olduğu bilinmeyen Küba dağlarının birinde ve nerede olduğu bilinmeyen onlarca sığınaktan birinde saklanıyordu. Kendisine posta veya telgrafla ulaşmak imkansızdı. Mektubun sadece elden verilebilceği Başkana söylendiğinde başkanın çaresiz bakışları odada gezinmeye başladı. Görev hakikaten imkansızlık derecesinde zordu. Savaşın çok kızıştığı bir hengamede kilometrelerce yol gidilecek ve kimseye yakalanmadan binlece sığınaktan birinde Garcia bulunacaktı.

Başkanın çaresiz bakışlarına cevap bir subaydan geldi.

"Benim birliğimde Rowan adında bir çavuş var ve kimsenin nerede olduğunu bilmediği Garcia' yı o bulabilir."

Bu yanıt başkanın aklına pek yatmamıştı ama yapılacak başka bir şey de yoktu.Rowan çağrıldı ve bir saat içinde Rowan Başkanın karşısındaydı.

"Bu mektubu Garcia'ya teslim edeceksin" denildi. Rowan mektubu aldı, üniformasının yanındaki deri kesenin içine koydu, kesenin ağzını iyice büzdükten sonra kayışla bağladı.Önce Başkan' a selam verdi ardında komutanlarına ve dışarı çıktı.

Rowan yola çıktıktan 4 gün sonra gecenin karanlığından yararlanarak üstü açık bir kayıkla Küba sahillerine vardı.Kübanın balta girmemiş ormanlarına dalıp gözden kaybolduktan 3 hafta sonra, adanın öteki yakasından çıktı. Ülkesinin düşmanı bir ülkeyi baştan başa geçerek mektubu Garcia'ya teslim etti.

Burada size Rowan'ın Garcia'ya mektubu götürebilmek için ne denli zorluklara katlandığını anlatacak değilim. Onun ne denli kahraman bir asker olduğunu da anlatmayacağım. Yanlızca bir noktayı, hem de çok önemli bir noktayı iyice belirtmek için yazıyorum size tüm bunları.

ABD Başkanı'nın makam odasındaki olayı, ana çizgileri ile bir kez daha gözden geçirelim :

ABD Balkanı McKindley, Garcia'ya teslim edilmek üzere Rowan'a bir mektup verdi. Ona yalnızca "Bu mektubu Garcia'ya teslim ediniz" dedi. Rowan mektubu aldı, göğsüne bağladı, selamını verdi ve odadan çıktı.

Lütfen dikkat ediniz: Rowan "Garcia nerede?" diye bir soru sormadı.Yaptığı tek şey, kendisine verilen görevi almak oldu.Zaten kendisinden beklenen, onun yapması gereken de buydu.

Bu hikayeyi unutulmaz yapan şey Rowan'ın kahramanlığı değil, onun verilen bir görevi sadakatle kabul etmesi, o görevi yerine getirebilmek için hemen harekete geçmesi.

Hiç yorum yok: